29 Haziran 2016 Çarşamba

Bebeklerin Ağlamasının 12 Nedeni ve Sakinleştirme Yolları

zaman: Haziran 29, 2016 0 yorum
Şüphesiz ki bebeklerimiz dünyadaki en kıymetli varlıklar biz anneler için. Onları hep mutlu görmek isteriz. Fakat tabii ki bu her zaman mümkün olmaz. Bebekler ağlar da. İsteklerini, sıkıntılarını henüz söyleyemeyen veya gösteremeyen bebeklerimiz mecburen ağlayarak bize sinyaller gönderirler. Peki ağladıklarında ne istediklerini ne hissettiklerini nasıl bilebiliriz? 



Aşağıdaki 12 neden, en sık karşılaşılan yani ağlamalarının en muhtemel sebebinden olmayanına doğru sıralanmıştır. Bu sebepleri 1. sıradan deneyip eleyerek ağlaması bitmediği sürece diğer sebeplere inmemiz gerekecektir.


      1. Açlık
      Çözümü basit . (Besleme şekliniz ne ise : emzirme, mama vs.)

      2. Kirlenmiş bez
      Çözümü basit.

      3. Uyuma ihtiyacı
      Çözümü basit. Fakat uygulama kolay mı bilemiyorum :) Bazı bebekler zor uyurlar. 

      4. Kucaklanma isteği
      Her ne kadar hepimize "kucağa alıştırma" diye söylenilse de ben buna katılmıyorum. Okuduğum bazı kitaplardan da öğrendiğim kadarıyla kucaklanmak bebeğe güven duygusu verir, aileyle arasındaki sevgiyi, ilişkiyi güçlendirir. Hem biraz ayaklanınca zaten istesek de kucağımıza alamayız kaçar durur. İleride zaten kucağımıza da sığmayacaklar :( (neyse şuan o günleri düşünmek istemiyorum yoksa üzülürüm) :)

      5. Karın ağrıları, mide-bağırsak sıkıntısı (gaz, kolik vb.)
      Bebeğimizin gazını çıkartmasına yardımcı olmaya çalışmalıyız. Fakat bunu yaparken sırtına sertçe değil nazikçe vurmalıyız. Bazı kitaplar bebeğin sadece dik tutularak omzunuza karnını dayamanızın bile yeterli olduğunu yazıyor. 
      Bebek yağı ile karnına gaz masajları uygulayabilirsiniz. Oldukça etkilidir.
      Başkasından duyduğum bir çözüm ise karın ağrısı çeken bebeğinin pantolon kemerini gevşetmesi üzerine bebeğinin rahatlaması ve ağlamayı kesmesiydi. Belki çözüm işte bu kadar kolaydır.
      Bebek eğer kolik ise rahatlatıcı müzik veya sesler dinletebilirsiniz.
      Bir de uzun vadede anne sütüyle beslenen bebeklerde kendimiz hangi besini yediğimizde onda gaz sıkıntısı olduğunu gözlemleyip kendi yediklerimizi ona göre ayarlamalıyız. 
      Bunların dışında diğer olası karın ağrısı sebepleri; reflü, süt alerjisi, kabızlık, bağırsak tıkanması vb. 
      Doktorumuz oğlum 4 aylıkken kabızlık sıkıntısı çektiğimizi söylediğimde, 1 haftaya kadar kaka yapmamasının normal olduğunu söyledi. Eğer 1 haftayı geçtiyse doktorunuza danışmanızda fayda var. Belki kabızlık için fitil verecektir ve bu fitiller bebekleri çok rahatlatmaktadır.
      
      6. Gaz çıkarma ihtiyacı (geğirme)
      Bebeğiniz sizi emerken ya da biberon veya emzik kullanımı sırasında hava yutmuş olabilir dolayısıyla geğirme ihtiyacı hissediyordur. Çözümü yine dolaşarak klasik omuzda gaz çıkartma tekniğidir.

      7. Çok sıcak / çok soğuk ortam
      Ortamın sıcaklığına göre gerekli düzenlemeleri yapmalısınız. (ortam sıcaklığı ayarlama, bebeğin kıyafetini ayarlama vb)

      8. Küçük şeyler
      El/ayak parmaklarının arasına ya da erkek bebekse pipisine saç dolanmış olabilir. Çorap sıkmış olabilir. Kıyafetlerinin etiketi onu kaşındırıyor olabilir. Bunun gibi pek çok sebep olabilir. Deneme yoluyla bu tür sıkıntıları farkedebilirsiniz. 

      9. Diş çıkarma
      Diş çıkarma süreci ağrılı olabilir. Uyku, iştahsızlık gibi problemler yaşayabilir. Sık sık diş etleri kaşınır bu da onları hırslandırır, sıkar. 
Parmağınızla (tabii ki temiz olmalı, tülbent de sarabilirsiniz) diş etlerine yumuşak masajlar yaparak onun rahatlamasına yardımcı olabilirsiniz. Diş kaşıyıcıları kullanın. İçi su dolu kaşıyıcıları buzdolabında bir süre soğuttuktan sonra kullandırırsanız daha çok rahatlayabiliyorlar. 

     10. Daha az uyarılma isteği 
     Ortam ışığı, tv sesi, gürültü vs. ona fazla geliyor olabilir. Sakin müzikler dinletebilirsiniz. Sakin bir yere götürüp ona kitap okuyabilir onunla kısık bir ses tonuyla konuşabilirsiniz. Yeterli havalandırılmış ortamlarda bulundurmaya özen göstermelisiniz.

     11. Daha fazla uyarılma isteği 
     Daha aktif olmak isteyebilir. Etrafı keşfetmek istiyor olabilir. Bu sizin için yorucu olabilir. Ben böyle durumlarda onu yatağında tek başına sıkılmış halde bırakmak yerine mama sandalyesini nerede ne iş yapıyorsam oraya taşıyıp onun da benim yanımda durmasını sağlıyorum. Müzik dinliyoruz birlikte. Konuşuyoruz, gülüşüyoruz. O da mutlu oluyor. Bu yöntemleri deneyebilirsiniz.

     12. Çok iyi hissetmeme
     Tüm bu maddeleri ekarte ettiyseniz, bebeğiniz hala ağlıyorsa, onun ateşini kontrol edin. Bir hastalığı/rahatsızlığı varsa size bazı sinyaller gönderiyor olabilir. Yüzü, davranışları (eğer genelde gülüyorsa sebepsiz yere ağlaması size fikir verebilir), iştahı, kusma, anormal bağırsak hareketleri, nefes almada zorluk gibi. Böyle bir durum hissettiğinizde doktorunuza danışmanızda fayda var.

Umarım bu madde başımıza sık sık gelmez. 


Bebeğinizle birlikte mutlu günler. 

22 Haziran 2016 Çarşamba

Portakal Limon Soslu İrmik Tatlısı

zaman: Haziran 22, 2016 0 yorum
Bloğumda vişne soslu irmik tatlısı tarifini paylaşmıştım. Çok hafif ve güzel bir tatlı. Geçen gün yine yapmak istedim. Evde vişne suyu olmadığı için portakalları kullanmayı düşündüm ve portakal soslu yaptım bu kez tatlıyı. Limon nerden çıktı derseniz tatlımız için gerekli olan 2,5 bardak portakal suyunu toplayamadığımdan biraz da limon sıktım :)  Görüntüsü, rengi ve tadı çok güzel oldu. Portakalınız yoksa hazır portakal suyu da kullanabilirsiniz.

Vişneli olan versiyonundan farklı olarak sosunu yaparken yine vanilyalı puding kullanıyoruz fakat bu kez vişne suyu yerine portakal suyuyla sosumuzu pişiriyoruz. Geri kalanı diğer tarifle aynı.

Buradan ulaşabilirsiniz;
http://iksmiranneolunca.blogspot.com.tr/2016/06/visne-soslu-irmik-tatls.html


Afiyet olsun.

Bebek Gelişiminin Kilometre Taşları

zaman: Haziran 22, 2016 0 yorum
Bebeğimiz büyüdükçe merak ederiz acaba hangi ayda oturmaya başlayacak, ne zaman emekler, ne zaman yürümeye başlar, ne zaman anne-baba der? Bu yüzden de internette araştırmalar yaparız, eşe dosta, doktora sorarız.

Ben de bunları yapan bir anne olarak diğer annelere de kolaylık olması için internette bulduğum ve sevdiğim bir bağlantıyı sizinle paylaşmak istedim. Bu tabloda bebeğinizin beslenme, fiziksel, dil ve bilişsel konularda hangi aylarda neler yapabileceğini bulabilirsiniz.

Fakat; tabloya göz atmadan önce şunu özellikle belirtmeliyim ki; her bebeğin gelişimi birbirinden farklıdır. Bahsedilen aylarda o davranışları sergilemiyorsa bunun için endişelenmemelisiniz. Örneğin oğlumla aynı gün doğan bir bebeğin 2 tane dişinin çıktığını duydum fakat bizimkinde aylardır kaşıntı olmasına rağmen henüz diş yok. Başka bir örnek de benim bebekken emeklemeden direk yürümeye başlamış olmam :) Yani anlatmak istediğim bu tablo bir genellemedir ve her bebekte aynısı olacak diye bir kaide yoktur.



Tablonun en kısa zamanda Türkçe halini de sizlerle paylaşacağım.

17 Haziran 2016 Cuma

Kahve Çekirdeği Kurabiye

zaman: Haziran 17, 2016 0 yorum
Züccaciye dükkanının birinde çoook güzel bir kurabiye kavanozu gördüm. Mutfağımda ne kadar da güzel dururdu diye düşündüm. Ama kurabiyeler yapan biri de değildim. Sırf o kavanozu almak için kurabiye yapmaya söz verdim kendi kendime. Kavanozumu aldım. Ardından tarifler araştırmaya başladım. Kahve çekirdeği kurabiyesinin tarifini gördüm ve denedim. Çok lezzetli oldular. Fakat kavanozun çeyreğini doldurmayacak kadar küçüktüler :) Buna rağmen yine yaparım yine bir güzel yerim. Hele ki kurabiyeler sıcaksa ve yanında bir de süt varsa 



Kahve çekirdeği kurabiye tarifi:
  • 1 yumurta
  • 1 bardak pudra şekeri
  • Yarım bardak nişasta
  • 125 gr. (yarım paket) tereyağı (oda ısısında)
  • 3,5 bardak un
  • 2 tatlı kaşığı nescafe
  • 2 tatlı kaşığı kakao
  • 1 tatlı kaşığı vanilya
  • 1 tatlı kaşığı kabartma tozu
Yumurta, tereyağı, pudra şekeri, nişasta, kakao ve 1 kaşık sıcak suda eritilmiş nescafeyi derin bir kapta yoğuruyoruz. Daha sonra un, vanilya ve kabartma tozunu ekleyip yoğurmaya devam ediyoruz. Kulak memesi kıvamına geldiğinde (milli hamur kıvamımız:) hamurdan minik parçalar koparıp oval hale getirerek fırın tepsimize diziyoruz. (yağlı kağıt sermeniz faydalı olacaktır). Tepsiye dizdiğimiz hamurların kürdanla ortalarına bastırarak küçük yarıklar oluşturuyoruz ki kahve çekirdeğine benzesin. Önceden ısıtılmış 180 derecelik fırında pişiriyoruz. 

Dediğim gibi sütle çok iyi gidiyor.

Afiyet olsun. 






15 Haziran 2016 Çarşamba

Vişne Soslu İrmik Tatlısı

zaman: Haziran 15, 2016 0 yorum
Çalışmaya o kadar alışmıştım ki anne olduktan sonra evde boş oturmak bana sıkıcı geliyordu. Bir şeyler yapmam lazımdı. Tatlının her türlüsüne (özellikle çikolatalı olanlar) aşık olduğum için boş zamanlarımda yeni tatlılar denemeye karar vermiştim ve bu tatlıyla tanıştım. Görüntüsü güzel olan tatlılar beni daha bi cezbeder. Yediklerimin lezzeti kadar görünümü de önemlidir. Bu tatlı da hem göze hem damak tadına hitap ediyor. Çünkü kek kalıbında yapılıyor. E dolayısıyla çok da şık bir görüntü çıkıyor ortaya. Yapılışı da çok kolay. Öyleyse hadi tarifine bi göz atın ve malzemeleriniz de varsa hemen deneyin :)



Malzemeler:
  • 1 paket vanilyalı puding
  • 2,5 bardak vişne suyu

  • 8 yemek kaşığı irmik
  • 8 yemek kaşığı toz şeker
  • 1 litre süt
  • 1 paket vanilya
  • 3 yemek kaşığı hindistan cevizi
İlk olarak vişne sosumuzu hazırlıyoruz. Bunun için toz puding ve vişne suyunu bir tencerede pişiriyoruz. Yani pudingimizi sütle değil vişne suyuyla pişiriyoruz. Koyulaşan sıcak vişne sosumuzu kek kalıbına döküyoruz. Tabii öncesinde kalıbımızı ıslatmamız gerekiyor ki tatlı kalıptan kolay çıksın. Vişne sosunu kalıba döktükten sonra oda sıcaklığında soğumaya bırakıyoruz. 

Sıra geldi irmiği hazırlamaya. Geniş bir tencerede süt, irmik ve şekeri orta ateşte sürekli karıştırarak muhallebi kıvamına getiriyoruz. Ocaktan almadan hemen önce hindistan cevizi ve vanilyayı ekliyoruz. Biraz daha karıştırıp irmiği ocaktan alıyoruz. Kalıpta soğumuş olan vişneli sosun üzerine döküyoruz. 


Yine oda sıcaklığında soğumaya bırakıyoruz. Daha sonra buzdolabında bekletiyoruz. Servis yapmadan önce kalıbımızı servis tabağında ters çevirerek kalıptan çıkmasını sağlıyoruz. Dilimleyerek servis ediyoruz. 

Afiyet olsun. 




8 Haziran 2016 Çarşamba

Malaga (muzlu ekler)

zaman: Haziran 08, 2016 0 yorum
Uzun zamandır fırından alıp çoook severek yediğim bir tatlıdır malaga. Yerken ben bunu yaparım dedim (niyeyse) ama adını da bilmiyordum. Daha sonra adını öğrendim ve tarifi de tahmin ettiğim gibiydi. Durur muyum, yaptım.

Bunu kedi dili ile yapanlar da var. Ama ben yediğimdeki gibi altında kakaolu kekle olsun istedim.
Bu yüzden de öncelikle kakaolu pandispanya yaptım. Pişen ve daha sonra soğuması için beklettiğim pandispanyayı ortasından ikiye kestim. Muzun şekli ve boyu kadar keki kesip üzerine krem şanti sürdüm (aynı zamanda muzun düşmesini engelleyip keke yapışmasını sağlıyor binevi) Krem şanti üzerine muzu koyup üzerini de çikolata sosu ile kapladım. Süslemesini de dilediğiniz gibi yapabilirsiniz. Genellikle fındık parçalarıyla süslüyorlar. İşte bu kadar kolay. Hem şık hem de çook lezzetli. Yazarken ağzım sulandı :)


Kakaolu pandispanya tarifi:

  • 4 yumurta
  • 1 bardak toz şeker
  • 1 bardak un
  • 1 tepeleme yemek kaşığı nişasta
  • 1 paket kabartma tozu
  • 1 paket vanilya
  • 1 yemek kaşığı sıvı yağ
  • 2 tepeleme yemek kaşığı kakao
Yumurta derin bir kapta krema gibi olana kadar mikserle çırpılır. Şeker eklenerek çırpmaya devam edilir (5 dk kadar) . Vanilya, kabartma tozu, un, kakao, nişasta süzgeç ile elenerek tahta kaşık ya da spatulayla karıştırılır. Pandispanyayı yapacağımız kelepçeli kek kalıbının altına yağlı kağıt koyulur. Hazırlanan karışım önceden ısıtılmış 150 derece fırında pişirilir (yaklaşık 40 dk. - kürdan testi kuru çıkana kadar) . Piştikten sonra fırından çıkarılarak ılınması beklenir. Pandispanyamız süslemeye hazırdır. 

Muz az olduğu için pandispanya da bayağı arttı. Ben de değişik şekillerde değerlendirdim. :))

Kalp şeklindeki kurabiye kalıbıyla kekte çukur açıp içini krem şanti ve çilek reçeliyle doldurdum. Tadı gerçekten güzel oldu. 


Çıkan kalp şeklindeki kekleri de dört yapraklı yonca gibi dizdim. Üzerine de karamel sos gezdirdim. Filtre kahvenin yanında çok güzel gitti. 





  

7 Haziran 2016 Salı

Neden Annelik? Neden Blog?

zaman: Haziran 07, 2016 0 yorum
Yaşamayı severim. Yaşarken sevmeyi sevilmeyi, çalışmayı, başarılı olmayı ve takdir görmeyi de severim.
Fakat meslek seçimlerim sebebiyle hem çalışıp hem de aranan adam olamadım maalesef.
3 mesleğim var. Çevre mühendisliği, kalite yöneticiliği, iş güvenliği uzmanlığı... Çalıştığım her iş yerinde başarılı oldum ve işverenlerim tarafından sevildim ama işin aslı 3 mesleğim de işverenler tarafından kanunlar gereğince çalıştırılması mecbur olunan mesleklerdi. Bizler gereksiz görülen fakat çalıştırılması zorunlu çalışanlar olduk. Bu durum beni yordu ve nefes almak istedim. Kariyere annelik molası verdim :) 
Böylesi çok da güzel oldu ne güzelmiş şeymiş annelik :) 

Peki Neden Blog Oluşturmaya Karar Verdim?

Bebeğimle ilgili konularda bilgi edinmek için interneti çok kullanır oldum. Bazılarına cevap buldum bazılarına bulamadım. Ben de okuyarak ve yaşayarak öğrendiklerimi bir araya getirmek istedim. Böylece gerektiğinde buradan kolayca bu bilgilere ulaşabilir ve belki de benim gibi başka annelere de bu blog sayesinde yardım edebilirim. Aynı zamanda boş zamanlarımı da değerlendirmiş olacağım. 

Sadece bebek bakımı değil, tatlı tarifleri, güzellik, bakım, sağlık konularında da paylaşım yapmayı düşünüyorum. 

Öyleyse başlayalım :)
 

iksmir anne olunca Copyright © 2011 Design by Ipietoon Blogger Template | web hosting