29 Ağustos 2016 Pazartesi

Erkek Bebeklerde İdrar Yolu Enfeksiyonu

zaman: Ağustos 29, 2016 0 yorum
Bebeklerimiz sağlıklı olduğu müddetçe biz annelere her gün cennet.. Onların bir gülüşü güneş gibi içimizi ısıtır. Ama maalesef her gün güllük gülistanlık geçmiyor. Bebeğimiz hastalanabiliyor, düşüp bir yerlere çarpıp canı yanabiliyor zarar görebiliyor. 

O sabah da bunlardan biriydi.. Oğlum sürekli ağlıyordu. Ne yaptıysam onu susturamadım. Bir baktım ki ateşi çıkmıştı. Altını değiştirirken de sarımsı bir akıntı farkedip zaman kaybetmeden acile götürdüm. Kan ve idrar tahlilleri istendi. İdrar tahlilini verirken de aynı akıntı vardı fakat hemen de kesildi. Evden çıkmadan önce yaptığım yarım fitille ateşi düştü ve tekrar yükselmedi. İdrar tahlili sonuçlarında bu durumun etkileri görülürken kan sonuçlarında bir sıkıntı yoktu. 

Doktorlar bu durumu idrar yolu iltihaplanması olarak yorumladı. Batın ultrasonu yapıldı çok şükür onda da bir sıkıntı çıkmadı. Bir sıkıntı olmadığından emin olabilmemiz için çocuk doktorumuz, idrar tahlilinin birer ay arayla yeniden yaptırılarak temiz sonucunu 5 kez almamız gerektiğini söyledi. Çünkü erkek bebekte idrar yolu iltihaplanması önemli ve hayatı boyunca 1 ya da 2 kez olduğunda normal kabul edilebilen bir durummuş. Aynı şey yaşandığında böbreklere su kaçağı olma ihtimali araştırılması gerekirmiş. 

Fakaaatt.. Başka bir konu için gittiğimiz çocuk cerrahına konudan bahsettiğimizde yaşadığımız şeyin büyük bir ihtimalle idrar yolu iltihabı değil aslında sünnet olmadığı için deri içinde birikenin akıntı şeklinde dışarı atıldığını ve bunun da aynı şikayetleri yaşatacağını söyledi. Bu yolla da anladık ki çocuklarımızın bebekken sünnet edilmesi onların sağlığı açısından daha iyi olabiliyor. 

Dilerim bebeğiniz ve siz bu sıkıntıyı yaşamazsınız. Ancak karşılaşırsanız da bebeğinizin cinsiyeti erkekse ve henüz sünnet olmamışsa bir cerraha uğramanızı tavsiye ederim. 


26 Ağustos 2016 Cuma

Bebek Alışverişinde "Keşke"lerim

zaman: Ağustos 26, 2016 0 yorum
Bebeğim doğmadan önce bir sürü site ve kitaplardan araştırma yaptım. Bir sürü de insan dinledim. Ne almalıyım? Ne modelde almalıyım? Hangi marka iyi? Ya da ne almamalıyım? 
Tabii ki bir sürü şey aldım. Kredi kartı ekstrelerimi bir ben bir Allah tabii bir de eşim bilir :)
Bebeğim doğduktan sonra sıra geldi aldıklarımızı kullanmaya. Bazılarını iyi ki almışım dedim bazı şeyler için iyi ki almamışım dedim bazı şeyler için de keşke almasaydım..
Edindiğim bu bilgileri  yazmak istedim ki diğer annelere/anne adaylarına fikir versin.

Peki benim "keşkelerim" neler ?

Keşkeler
  • Çıkıntılı, Oturaklı Bebek Küveti
Büyük bir heyecanla bebeğimize küvet almaya gitmiştik eşimle. Onu doğduktan sonra yıkanırken hayal ediyorduk. Küvet seçiminde de iyisi olsun dedik. Oldukça uygun fiyatlı uzun düz ayrıntısı olmayan giderli/gidersiz basit küvetler varken biz pahalı olanı aldık. İçinde çıkıntıları vardı. Vantuzlu yani istenildiğinde kullanabileceğimiz bir oturak vardı. Dedik ki heralde bu çıkıntılar daha rahat olacak. Zaten pahalıysa demek ki bir artısı var. Oturağını da ilerde kullanırız diye düşündük.

Fakaaattt.. Bebek doğdu ve küveti kullanmakta inanılmaz zorluk yaşadık. Ağlıyor, yerinde durmuyor, küvetin içini havluları koyarak beslesek o çıkıntıların canını acıtmamasını nasıl sağlayacağız vs. Diğer yandan oturağı yapıştırabileceğimiz bir alan bile bulamadık. O vantuzlar nereye tutturulacak, nasıl oturacak? 

Çözümü en basitinden yeni bir küvet almakta bulduk. Çok rahat ettik. Bol bol kullandık. 
Şimdi bebeğim 9 aylık. İlk küvetine şans vermek istedim. Çıkıntılar sayesinde kaymaz en azından oturur diye düşündüm. Ama yerinden kalkıyor artık onu hiç bir şey durduramıyor. 

Kısacası keşke yolun başında en basitini almış olsaydım. 

  • Komplike Bebek Arabası
Bebek arabası konusunda bir yazı yayınlamıştım. 

Çok özellikli konforlu gösterişli bir araba istemiş ve almıştım. Fakat pek çok nedenden arabayı aldığıma pişman oldum. Büyüklüğü, katlama/kurmanın zorluğu, ağırlığı vs.
Mutluluğu baston tipi bebek arabasında buldum. Keşke en başında onu seçseydim. 
Fakat şimdi bir hayalim var ki o da ileride ikinci bebeğim olursa oğlum için bebek arabasına monte edilebilen bir kaykayı alarak iki çocuğumla birlikte "geniş alanlarda" dolaşmak :)




  • Bebek Araç Koltuğu
Çok istediğim şu çok özellikli bebek arabası var ya hani üstte de yazdığım, işte o arabayla uyumlu olan 0+ grubunda olan bebek araba koltuğunu aldık. Ana kucağı almayıp onun yerine bu koltuğu da kullanabilecektik. Gerektiğinde bebek arabasına gerektiğinde kendi arabamıza takacaktık. Belli bir yaşa kadar bebekler herhangi bir kaza anında daha çok zarar görmesin diye arkaya dönük oturtulmalı. Meğerse bizim aldığımız koltuk hava yastığı olan arabalarda arkaya dönük konulmamalıymış. Ciddi riskleri bulunuyormuş. "Ok o zaman ne de olsa 8 aylık oldu öne doğru oturturuz hem arkaya dönük giderken yol tutup midesi bulanıyor" diye düşündük. Fakat bizim bu koltuk sadece arkaya dönük konumda kullanılabiliyormuş. Her şeyi ince eleyip sık dokurken bunu nasıl gözden kaçırdık bilmiyorum. 
Anlayacağınız keşke araba koltuğunu alırken acele etmeyip doğru seçim yapsaydık. 

  • Emzirme Koltuğu

Bebek odasını alırken görüp çok sevdiğim emzirme koltukları.. Gördüğümde hemen hayallere dalmıştım "bebeğimi emzirirken bir yandan ayaklarımı da uzatıp hafif hafif sallanıyorum".. Eşim de beni kırmayıp aldı. Fakat o da ne?! Hatırı sayılır büyüklükte olan emzirme koltukları bebek odasına rahat hareket etmemizi sağlayacak şekilde sığmadı. Olsun diğer odaya koyarız dedik. Bu sefer de bebeğim doğduktan sonra gerçeklerle yüzleştim.. Bebek yeni doğduğunda 1,5-2 saatte bir uyandırıp emzirmek gerektiği, ileri ki aylarda yine geceleri emzirmek gerekeceği.. Gözümü bile açamazken gidip koltukta nasıl otururdum?! Yataktan bile kalkamayacak kadar yorgun oluyordum/oluyorum. Gündüz kullanalım desem evet 1-2 ay olabilir fakat sonrası için bebekler hızlıca büyüdüğünden koltuğa anne ve bebeğin sığması zor ve sıkıntılı oluyor. Neyse koltuk şimdi salonda, film izlerken ya da dinlenirken oturmak iyi oluyor. 

Aslında doğruyu söylemek gerekirse; keşke emzirme koltuğunu almasaydım.  

Bu liste uzaaar gider.. Aklıma geldikçe de yazacağım.

Keşkelerinizin az olması dileğiyle :)

24 Ağustos 2016 Çarşamba

Kremalı Cupcake - Muffin

zaman: Ağustos 24, 2016 0 yorum
Cupcake.. Rengarenk, çeşit çeşit.. Kremalı.. mmmm nefis! 
Sizin de görünce canınız cupcake çekmiyor mu?
Hep yaparım cupcake ama kremasız; sade, çikolatalı ya da tahinli (onun da tarifi gelecek).. Çok güzel ve lezzetli olur olmasına da kremalı olanlar kadar albenisi olmaz.
Ben de kremalı ve süslemeli yapmaya özendim. Pek çok tarif araştırdım. İlk denememde kremasını çoğu yerde yazan şeker miktarıyla yaptım. Kekinin az şekerli olmasına rağmen şeker aşığı anneannem bile aşırı şekerli dedi kremanın tadına. Şeker miktarını yarıya düşürdüm. Veeee oldu...

İşte tarifi:


                                       
Malzemeler:
Kek için:
  • 3 yumurta
  • 1,5 bardak şeker
  • 1 bardak sıvı yağ
  • 1 bardak yoğurt
  • 2 bardak un
  • 1 paket kabartma tozu
  • 1 paket vanilya
  • 1 tutam karbonat
  • Kakao (rengine göre miktarını ayarlayabilirsiniz)
Krema için:
  • 250 gr. pudra şekeri
  • 150 gr. tereyağı
  • 50 ml. süt
  • Sıvı gıda boyası
  • Süslemek için malzeme
Yumurta ve şeker beyazlaşıncaya kadar çırpılır. Sıvı yağ ve yoğurt eklenip çırpmaya devam edilir. Toz malzemeler süzgeçte elenerek karışıma eklenir ve spatula veya kaşık yardımıyla karıştırılır. Kalıbınız varsa muffin kalıbına ya da muffin kağıtlarına 2/3'si dolana kadar konulur. Önceden ısıtılmış 180 derece fırında 20 dakika pişirilir. (kürdan testi yardımıyla anlaşılabilir)

Krema için; tereyağı ve pudra şekeri tereyağ tamamen eriyene kadar çırpılır. Süt ve dilediğiniz kadar gıda boyası ilave edilerek çırpmaya devam edilir. Bu arada şunu da eklemek lazım ki; gıda boyası oldukça kuvvetlidir. 1 ya da 2 damla eklemeniz kesinlikle yeterli olacaktır. Hazırlanan krema, varsa krema sıkma aparatlarına ya da bir poşetin köşesini çok az keserek poşet içine doldurulur ve muffin üzerine gibi süsleme yapılır. Krema üzerine süs şekerlemeler varsa ekleyebilirsiniz.

Afiyet olsun. 


17 Ağustos 2016 Çarşamba

Çikolata Soslu Browni

zaman: Ağustos 17, 2016 0 yorum
Benim için çikolatalı her şey güzeldir. Krem şanti de tek başına bile yenebilir. Dolayısıyla duyduğum gördüğüm tüm çikolatalı tarifler denemeye değer. Bu tarifi bir akrabamdan almıştım. Bir kaç yıldır yapıyorum ve yiyen herkes tarafından çok seviliyor. Blogumda da yer vermesem olmazdı.


Malzemeler:

Kek için:

  • 1 bardaktan 1 parmak eksik un
  • 1 bardaktan 1 parmak eksik toz şeker
  • 4 yumurta
  • 2-3 kaşık süt
  • 4 kaşık kakao
  • 1 paket kabartma tozu
Diğer malzemeler:
  • 1,5 bardak süt
  • 1 paket krem şanti ve gerekli miktarda süt
  • 1 paket çikolata sosu ve gerekli miktarda süt
Yumurta ve toz şeker beyaz oluncaya kadar mikserle çırpılır. Süt eklenerek çırpmaya devam edilir. Diğer toz malzemeler süzgeçten elenerek karışıma eklenir. Spatula yardımıyla karıştırılarak borcama dökülür. Borcam seçerken şunu düşünmelisiniz: küçük bir borcam seçerseniz kekiniz daha kalın, büyük bir borcam seçerseniz de kekiniz ince olur. Zevkinize göre seçim yapmalısınız. Ben ince kek ve üstünde sosları daha çok severken annem keki daha kalın seviyor. Borcama dökülen kek karışımı önceden ısıtılmış 170 derece fırında kürdan testi sonucu kuru çıkana kadar pişirilir. 

Kek pişerken krem şanti hazırlanır. Başka bir kapta da çikolata sosu gerekli miktarda süt eklenerek pişirilir. 
Kek piştikten sonra fırından çıkarıp 2-3 dakika sonra 1,5 bardak sütle kek ıslatılır. 
Kek soğuduktan sonra kekin üzeri krem şantiyle kaplanır.
Çikolata sosu soğuduktan sonra krem şanti sürülmüş kekin üzerine sürülür. Çikolata sosu kesinlikle soğumuş olmalı yoksa krem şantiyle karışıp ebru sanatı gibi bir görüntü ortaya çıkarıyor. Bu durum bazıları için desen gibi güzel bir görüntü olsa da bazıları için ise bulamaç gibi bir görüntü olduğunu düşündürüyor. Dolayısıyla dikkat :)

İstenirse çeşitli malzemelerle süsleme yapabilirsiniz. Ben çiçek yaptım ama eşim krizantem çiçeği gibi olmuş dedi :) Ben mühendisim düz bir insanım sanatsal bir yönüm yoktur sizler daha güzelini yapabilirsiniz. Fakat tadıyla herkesi mutlu edeceksiniz bu kesin.

Afiyet olsun.


16 Ağustos 2016 Salı

Rüzgar Gülü Kurabiyesi

zaman: Ağustos 16, 2016 0 yorum
Bu yaz rengarenk rüzgar gülleri moda.  Bizim dükkanda da bu yaz rüzgar güllerini yok sattık. (Bkz. Hakan KırtasiyeHer ne kadar bu nemli ve sıcak havada bir esinti olup da rüzgar güllerinin döndüğünü göremesek de çeşit çeşit renkleri, desenleri insanı canlandırıyor. 

Ben de kurabiyeleri kalıplarla yapmaktan sıkılıp rüzgar gülleri şeklinde yapmaya karar verdim ve aşağıdaki kurabiyeler çıktı ortaya. Yapımı kolay tadı da çok güzel yendikçe yeniyor. Şahsen ben de öyle oldu :)



Malzemeler:

  • 150 gr. tereyağı
  • 3 bardak un
  • 1 bardak nişasta
  • 1 + 1/4 bardak pudra şekeri
  • 1 yumurta
  • 1 paket vanilya
  • 1 çay kaşığı kabartma tozu
  • 2 kaşık kakao 
Oda sıcaklığı ve yumuşak kıvamdaki tereyağı, yumurta ve pudra şekeriyle güzelce karıştırılır. Diğer toz malzemeler (un ve kakao hariç) ilave edilerek karıştırılmaya devam edilir. Un yavaş yavaş ilave edilerek hamur yoğurulur. (aldığı kadar konulur) 

Yoğurulan hamur ikiye bölünerek bir yarısına kakao eklenir ve yoğurulur. Bu farklı renkteki hamurlardan ceviz büyüklüğünde koparılıp masa üzerinde kalem gibi ince uzun olacak biçimde yuvarlanır. Birbirlerine dolandırılarak rüzgar gülü şekli verilir.

Hazırlanan kurabiyeler yağlı kağıt serili tepsiye dizilip önceden ısıtılmış 170 derece fırında hafif kızarana kadar pişirilir. Soğuduktan sonra servis edilir.

Afiyet olsun.

11 Ağustos 2016 Perşembe

Bebek Arabası Seçimi

zaman: Ağustos 11, 2016 0 yorum
Ah! Şu bebek arabası mevzuu.. O kadar uzun sürdü ki alım süreci! Araştır araştır bak sor iyice kafam karışmıştı. Birkaç ay ara verip sonra tekrar araştırmaya başladım. Kafamda yığınla özellik vardı.

  1. 4 tekerlekli mi?
  2. Tekerlekleri büyük mü?
  3. 5 noktalı emniyet kemeri var mı?
  4. Portbebe olabiliyor mu?
  5. Koltuğu hem arkaya hem öne döndürülebiliyor mu?
  6. Tutma yerinin yüksekliği ayarlanabiliyor mu?
  7. Güneşliği?
  8. Yağmurluğu?
  9. Sepeti var mı?
  10. Kolay katlanır mı?
  11. Arabaya sığar mı?
  12. Kaç kiloya kadar kullanılabiliyor?
  13. Ana kucağı ya da araba koltuğu var mı?
Kafamın karışmasında satıcıların da etkisi vardı elbette. 

:) :)

Nihayet aradığım arabayı bulmuştum. Bilinen güzel bir markanın kaliteli bir ürünüydü. İstediğim tüm özellikleri taşıyordu. Fakat benim istediğim özellikler gerçekten gerekli miydi?

  1. Tekerlekleri büyük olsun dedim. Ama hiç bir yerden rahat geçemiyordum.
  2. Portbebe istedim. Bebeğim kasım doğumlu olduğu için dışarı çok çıkamadık. Şubat ayı gibi de artık tamamen yatar pozisyonda olmak istemiyor, kollarını sağa sola çarpıp rahatsız oluyordu.
  3. Koltuğunu bana bakar şekilde koyabiliyordum fakat bebeğim arkaya doğru gitmekten rahatsız oluyor ve ayrıca ters gittiğinde yol tutuyor ve midesi bulanıyordu. (araba koltuğu için de geçerli)
  4. Kolayca katlamak çoook zor oldu. Önce koltuğunu çıkartıp bir yere koymalı daha sonra iskelet halde kalan arabasını katlamalıydım. Böylece bir elimde koltuk bir elimde arabası olduğunu düşünürsek bebeğimi tutacak elim kalmıyordu. 3. bir elim olsa halim de kalmazdı. Çünkü gerçekten ağırlar.
  5. Böyle bir arabayı gören minibüs bizi almadan geçiyordu. :(
  6. Otobüste yolu tıkadığım için bir şoförden azar bile işitmiştim neredeyse. "Katla koy kenara hanımefendi." Katlanması zor deyince de "kolay olanını alsaydın napiim" demişti. :/
  7. Eğer eşim evdeyse, önce koltuk ve iskelet olarak ayırdığımız bebek arabasının parçaları hatchback arabamızın bagajına neredeyse milimetrik sığıyor ve her seferinde eşimden oflamalar duyuyordum.
  8. Ana kucağı görevi gören araba koltuğu çok ağırdı ve tek başına taşımak neredeyse imkansızdı.
  9. 13 kiloya oluncaya kadar kullanabileceğimiz 0+ grubu araba koltuğumuz var diye sevinirken meğerse hava yastığı olan arabalarda arkaya doğru konulmasının ciddi yaralanma ve (Allah korusun) ölüm riski olduğunu öğrenmiştim. Halbuki belli bir kiloya kadar bebekler arkaya bakacak şekilde yerleştirilmeli. Araba koltuğu da ona göre alınmalı.

Yani hayaller ve hayatlar durumu :)

Ben bebek arabasından bahsederken dikkat ettiyseniz hep di'li geçmiş zamanda anlatmışım. Şimdi ne yapıyorsun derseniz, oğlum 6 aylıkken babamın en sonunda canına tak edip tek parça ve kullanımının basit olması nedeniyle ucuz bir fiyata aldığı baston tipte bebek arabasını kullanıyorum ya da kanguruyu takıp içine de oğlumu oturtuyorum rahat rahat çıkıyorum. 

Umarım bu yazım bebek arabası seçmekte olan annelere bir fikir verir. Eğer arabanızın bagajı genişse, toplu taşıma araçlarını kullanmıyorsanız, genelde geniş alanlarda bebek arabasıyla dolaşacaksanız sizin için sıkıntı olmayacaktır.
Eğer henüz yaşını doldurmamış bebeğinize baston tipte araba alırsanız koltuğunun yatırılabilen özellikte olanlarından seçmenizi ve eğer kanguru kullanıyorsanız bebeğinizin kan dolaşımını etkilememesi için uzun süreli olarak kanguruda oturtmamanızı tavsiye ederim. 

Bebeğinizle birlikte mutlu gezintiler..






5 Ağustos 2016 Cuma

Red Velvet Cake - Kırmızı Kadife Pasta

zaman: Ağustos 05, 2016 0 yorum
Sevgililer günü yaklaşıyordu. Önemli günlerde özel sofralar hazırlamaya gayret gösteririm. Bu yıl çalışmadığım için ve bebeğim o ay genellikle uyuyor olduğu için zamanım vardı ve özel bir pasta yapmak istedim. Fakat nasıl bir şey yapmalıydım? Sevgililer günü denince aklıma kırmızı renk gelir. Bu yüzden doğum zamanı yaptığımız lohusa şerbetlerinden kalma kırmızı gıda boyasını değerlendirmek için kırmızı kadife kek yapmaya karar verdim. Amerika'da oldukça ünlü olan "red velvet cake"! Hem kırmızı hem kalp şeklinde.. Bir de sofrada yeni aldığım kırmızı supla tabaklar, kırmızı parlak boncuklar, şamdan ve mumlar.. Daha ne olsun? Evet bir de yemek olmalı :) Onu da yaptım tabii.




Malzemeler:
Kek için:
  • 3 bardak un
  • 1,5 çay bardağı sıvı yağ
  • 3 yumurta
  • 1,5 bardak şeker
  • 2 kaşık kakao
  • 1 paket kabartma tozu
  • 1 tutam karbonat
  • 1 paket vanilya
  • 1 çay kaşığı kırmızı gıda boyası
  • 1 tutam tuz
  • 1 kaşık elma sirkesi
  • Keki ıslatmak için süt
Buttermilk için:
  • 1,5 bardak süt
  • 1,5 kaşık elma sirkesi
Krema için:
  • 1 paket vanilyalı pasta kreması
  • 50 gr. tereyağı
  • 1,5 bardak süt
Kek karışımını hazırlamadan önce buttermilk (süt yağı) hazırlanmalı. Ülkemizde satılmadığı için bunu kendimiz yapmalıyız. Satıldığı gibi koyu kıvamlı olmuyor fakat aynı görevi görüyor.
Oda sıcaklığında 1,5 bardak süt ve oda sıcaklığında 1,5 kaşık elma sirkesini bir kasede karıştırıyoruz. 5-10 dakika sonra ayrışarak kullanıma hazır hale geliyor.  Buttermilk ihtiyacınızın miktarı ne kadarsa 1'e 1 ölçüyle hazırlayabilirsiniz. Yani 1 bardak süt kullanırsanız 1 kaşık sirke koyarsınız.

Kek karışımına gelirsek; her zaman olduğu gibi şeker ve yumurtaları beyazlaşana kadar çırpıyoruz. Ardından içine sıvı yağ, buttermilk ve 1 kaşık sirkeyi ekleyerek çırpmaya devam ediyoruz. Son olarak da toz karışımları süzgeçte eleyerek karışıma ekliyoruz ve mikserle değil kaşık ya da spatula yardımıyla karıştırıyoruz. Kek karışımımızı altına yağlı kağıt serdiğimiz 2 kek kalıbına paylaştırıyoruz. Ben tek kalıpta yaptım piştikten sonra da arasına krema sürebilmek için enine ikiye ve sonra da kalp şeklinde kestim. 3 e kesenler de var. Siz de dilediğiniz gibi yapabilirsiniz. Kalp şeklinde kalıbınız varsa onu da kullanabilirsiniz. Kekimizi önceden ısıtılmış 170 derece fırında yaklaşık 50 dakika kadar pişiriyoruz. Kürdan testiyle kontrol etmeyi unutmayın. Çünkü fırınların ayarları, süreleri birbirini tutmayabiliyor. Sonuçta o kadar emek verdik ve yanmasını istemeyiz :)

Pasta kremasını hazır paket alıp da yapabilirsiniz. (içine tereyağı ve süt ilave edilmeli) Hazır pasta kreması kullanmak istemiyorsanız 400 gr. labne peyniri, 1,5 kaşık toz krem şanti ve 100 gr. oda sıcaklığında tereyağı çırparak da yapabilirsiniz.

Pişen kekleri gerekli şekilleri verdikten (kestikten) sonra iki tabağa koyup iç taraflarını sütle ıslatıyoruz. Daha sonra kremamızı aralarına sürüp katları üstüste koyuyoruz. Son olarak istediğiniz gibi süsleme yapabilirsiniz. Ben keki kalp şeklinde kestikten sonra kalan kekleri atmadım ve pastamın üzerine ufaladım. Kenarlarını da pasta kremasıyla süsledim. Çok güzel bir görüntüsü oldu. Sevgililer gününün romantik atmosferine uyum sağladı. 

Umarım siz de beğenirsiniz.

Afiyet olsun. 


1 Ağustos 2016 Pazartesi

7 Aylık Bebeğe Verilebilecek Ek Besinler

zaman: Ağustos 01, 2016 0 yorum
1 ay ne çabuk geçti. Bebeğiniz 7 aylık oldu bile. Katı gıdalara başarılı bir şekilde geçtiniz. Bebeğiniz artık az pütürlü püre kıvamında besinler yiyebilir.


7 aylık bebekler için

Yukarıdaki tabloda bahsedilen meyve suyu; 6. aydaki meyvelere ek olarak portakal, mandalina ve limon suyu olabilir. Fakat limon suyu en fazla birkaç çay kaşığı olmalı.

Yumurta sarısını elde etmek için; 7 dakika kaynatılır.

Köfte 3 kez çekilmiş dana kıymasından baharatsız ve soğansız olarak yapılmalı.



6 - 9 aylık bebekler için


Lütfen unutmayın;
  • 1 yaş altında inek sütü verilmemeli! 
  • Alerji öyküsü olan aileler çocuklarına yumurta, balık, domates, çilek gibi allerjen olma olasılığı yüksek besinleri verirken dikkat etmeliler.
  • Besin alerjisi olan bebeklerde yumurta, fındık, fıstık, balık ve soyalı besinlere 12. aydan önce başlanmamalıdır.
  • Botulismustan korunmak için 12. aydan önce bal verilmemelidir.
  • Bebekler 12. aya kadar tuz ve şekerden uzak tutulmalıdır. Şeker iştahsızlığa ve diş çürümelerine neden olur. Tuz zaten bizler için bile zararlıdır. Malum, "3 beyazdan uzak durulmalı." 
  • Et yerine et suyu kullanmak fazla yarar sağlamaz.
  • Ispanak pişirildikten sonra tekrar ısıtıldığında içindeki nitrit nitrata dönüşür.
  • Patlıcanda nikotin bulunduğundan bununla birlikte içeriğinde hiç mineral ve vitamin bulunmadığından bebekler için uygun besinler değildir.
  • Bakla nadiren favizme yol açabilir.
  • İçeriğinde tanin olması, demir ve diğer mineralleri bağlayıcı özelliği bulunması sebebiyle demir eksikliği yapabileceğinden çay bebeklere önerilmez. 

 

iksmir anne olunca Copyright © 2011 Design by Ipietoon Blogger Template | web hosting